“Benimle uğraşmaya başladılar ve kaçmam gerektiğini fark ettim ama hava karanlıktı ve nereye gideceğimi bilmiyordum. Yere düştüm ve on kişi beni tekmeledi. ‘Filistin’ diye bağırıyorlardı.
“Yaklaşık bir dakika boyunca beni yere tekmelediler, sonra çekip gittiler, hiçbir şeyden korkmuyorlardı.
“Burnumda kan olduğunu, burnumun kırıldığını ve çok acı verdiğini fark ettim.”
Bay Reuben, saldırının ardından yaklaşık 30 dakika boyunca düzgün göremediğini söyledi. Ancak taksi şoförlerinin şiddete karıştığını duyduğu için Amsterdam’daki hastaneye gitmemeye karar verdiğini söyledi.
Bunun yerine Cuma öğleden sonra İsrail hükümetinin düzenlediği bir uçakla İsrail’e uçacağını ve orada tıbbi tedavi göreceğini söyledi.
“Bu önceden arrange edilmiş spesifik bir saldırıydı” diye ekledi.
Bir başka Maccabi Tel Aviv destekçisi olan Pnina da Hollandalı medya kuruluşu NOS’a İsraillilere yönelik şiddetin önceden planlanmış gibi göründüğünü söyledi.
“Arrange edilmiş gibi görünüyor. Çok fazla insan vardı. Üzerimize atladılar… Dışarı çıkmak güvenli oluncaya kadar otellerde saklandık” dedi.
Hollandalı haftalık bir Yahudi gazetesinin genel yayın yönetmeni Esther Voet, şehir merkezinde yaşıyor ve şiddet görüntülerini gördükten sonra birkaç İsrailli hayrana ev sahipliği yapmayı teklif ettiğini söylüyor.
İsrail kamu yayıncısı Kann’a “Onlara buranın bir Yahudi evi olduğunu ve burada güvende olduğunuzu söyledim” dedi. “İnsanlar gerçekten çok korkmuştu. Amsterdam’da bunu yaşayacağımı hiç düşünmezdim.”
Hollanda polisi, çoğu scooter kullanan genç erkekler tarafından gerçekleştirilen “vur-kaç” saldırıları sırasında İsrailli taraftarların “ciddi tacizlere” maruz kaldığını söyledi.