Ana Sayfa Dünya Dümen başında kim var? Liderlik Boşluğu Amerika’nın Düşmanlarını Cesaretlendiriyor

Dümen başında kim var? Liderlik Boşluğu Amerika’nın Düşmanlarını Cesaretlendiriyor

31
0

İki haftadan biraz fazla bir süre içinde Amerikalılar özgür dünyanın bir sonraki liderini seçecek. Hal böyle olunca Amerikalılar yaklaşan seçimlere giderek daha fazla odaklanıyor. Her iki aday da kampanya yolunda kalan kararsız seçmenleri önümüzdeki dört yıl boyunca Amerika’yı yönetecek en iyi seçim olduklarına ikna etmeye çalışıyor. Her iki kampanya da iç meselelere odaklanıyor. Trump mitinglerinde ekonomi, göç, kanun ve düzen konuşmalarına hakim oluyor. Kürtaj ve Trump’ın demokrasiye yönelik bir tehdit olması, Kamala’nın kampanya etkinliklerinin yankılanan temaları.

Bu arada Washington DC’de veya hafta sonları Delaware’de, etrafımızdaki dünya yanarken federal hükümet otomatik pilotta çalışıyor. Sorumlu kim? Mevcut Başkan Joe Biden arada bir kamuoyunun önüne çıkıyor ancak bu noktada hükümete liderlik etmekten çok mirasından geriye kalanları korumakla ilgileniyor gibi görünüyor.

Geminin dümeni yok ve kaptan ya Liddo Güvertesi’nde uzanıyor ya da mürettebata yanık tost kokusu alıp almadıklarını soruyor. Amerika dünya sahnesine zayıflık yansıtıyor ve düşmanlarımız da bunu biliyor. Gelecek Başkan Ocak ayında göreve başladığında dünya çok farklı bir yer olabilir.

Çin’in kılıç sesleri yeni bir şey değil ve çoğu zaman sadece kılıç sesleri. Geçen hafta Çin, askeri bir tatbikat sırasında Tayvan’ı kuşattı ve ada ülkesine yönelik simüle bir deniz ablukası oluşturdu.

Tavsiye edilen

Çin’in Tayvan’ı işgal etmesi yakın mı? Pek olası değil ama ihtimal dışı da değil. ABD, bölgede Çin’e karşı tek caydırıcı ülke konumunda ve bir işgal durumunda Tayvan’ı savunma konusunda anlaşmaya bağlı. Pentagon, bir dizi masa üstü simülasyonun ardından bölgedeki ABD varlıklarının böyle bir işgali muhtemelen durduramayacağını bildirdi. Biden/Harris Yönetimi nasıl tepki verdi?

Xi Jinping’in botlarının titrediğinden eminiz! Tayvan vatandaşlarına gelince, Ocak ayı yeterince yakın olamaz. Umarım çok geç değildir.

Bu arada Rusya ve Ukrayna oyun oynamıyor. Çok gerçek bir savaşın içindeler. Ukrayna, Amerika’nın zayıflığının sonuçlarının en iyi örneğidir. Obama’nın başındayken Rusya’nın Kırım yarımadasını ele geçirmesi ve Beyaz Saray’da Biden/Harris’le birlikte yeniden işgal etmesi tesadüf değil. Nadir istisna dışında, Liz Chenny akla geliyor, özgür dünyanın tamamı Putin’in komünist kıçına ta Sibirya’ya tekme atılmasını görmekten daha fazla bir şey istemez. Ancak bu savaş genişlerse ve NATO devreye girerse, ABD bir kez daha anlaşmaya bağlı olarak askerleri sahaya sürmek zorunda kalacak.

Ukrayna için kısa vadeli bir çözüm yok gibi görünüyor. Bunun bir yıpratma savaşı olması gerekiyordu. NATO tarafından desteklenen Ukrayna yeterince uzun süre dayanabilirse, Rusya eninde sonunda geri adım atacaktır. Ancak Rusya’nın da onları destekleyen müttefikleri var. Kim Jong Un asker bile gönderiyor olabilir.

Kuzey Kore birliklerinin Ukrayna’da Ruslarla savaşması, hiç şüphesiz, Ukrayna’daki savaşın dönüştüğü bataklığı daha da karmaşık hale getirecektir. Bu, Avrupa’da savaşın genişlemesine yol açabilecek bir barut fıçısı.

İran ve onların terör vekilleri, İsrail’de yutabileceklerinden daha fazlasını ısırdılar. Hamas’ın büyük bir kısmı yok edildi ve Hizbullah’ın durumu pek de iyi görünmüyor. İsrail, Amerika’nın en büyük müttefiklerinden biri olmaya devam ediyor ancak Biden/Harris yönetimi tarafından giderek daha fazla hüsrana uğratılıyor. Geçtiğimiz hafta çok gizli bir güvenlik sızıntısı yaşandı ve Kampanya sürecinde Yahudi karşıtı söylemler İsrail’le ilişkileri en hafif tabirle biraz gergin bırakıyor.

Amerika zayıflık gösteriyor ve düşmanlarımız da bunu fark ediyor. Ocak ayına gelindiğinde yeni bir Başkomutan dümeni devralacak ve Üçüncü Dünya Savaşı’nda onun başrolünde yer alacak.

Buna göre oy verin!



Kaynak

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz